Kurt Cobain'i Kim Öldürdü? İki gün önce filan Ian Halperin'le Max Wallace'ın bu ismi taşıyan kitabını bitirdim.
Tabii cevap, hepiniz de tahmin etmişsinizdir; Courtney Love! En azından kendisi Cobain'i öldürmemiş dahi olsa, öldürtmüş olabileceği ya da ne olup bittiğini çok da iyi bilip, kapatmak için yıllardır elinden geleni ardına koymadığı, sıkı bir biçimde 'ihsas' ediliyor.
Hep 'ihsas' aşamasında bırakmaya özel bir gayret sarf edilerek-
Zira Courtney Love, müzik şirketi Geffen'in ve kendisinin tutmuş olduğu vahşi avukatlar ordusu tarafından, mütemadiyen, azim ve sonsuz bir hırsla ve tabii ABD'de müthiş geçerliliği olan: 'Seni mahkemeye verdiğim gibi
donunu dahi alırım' terörüyle savunuluyor.
Benim okumuş olduğum anlaşılan konu üstüne geçkince bir kitap. (İlk baskısı 98) Zira daha yakınlarda bu ağır spekülatif mevzu üstüne yeni bir kitap raflardaki yerini aldı ve 'Vurun Courtney'e!' kampanyası taze bir ivme kazandı.
Bu tarz kitapları okuyunca Courtney'e gıcık kapmamanın imkânı yok. Ama tabii 'Vurun Kahpeye!' kampanyaları dünyanın herrrr yerinde tutan kampanyalar ve kadınıyla, erkeğiyle içimizde tepinen bir misojinist her daim var.
Sonuç olarak rock idallerimizin ya Rachel Hunter gibi bimbolarla ya da Linda McCartney gibi teyzelerle evli olmasını istiyor olabiliriz. Öyle Courtney, Yoko gibi (kendilerinin de müzik yapabildiğini ve bağımsız birer 'star' olduklarını iddia etmelere doymayan) şahsiyet cadılarıyla, değil.
Tamam, kadınları kurban ya da canavar kılmaya olan tüm temayüllerimiz bir yana; Cobain'in ölümünde insana 'Nasıl oluyor da oluyor?' dedirten noktalar, yabana atılır gibi değil.
Bir kere, Kurt Cobain'in kanında bulunan eroin miktarı, bir insan bünyesinin kaldırabileceği miktarın tam üç katı! Bu kadar eroini (üstelik damardan) alan bir insanın elindeki tabancayla kendini vurmasının imkân ve ihtimali YOK. Zira şırıngayla vurulan eroin etkisini anında gösteriyor ve de Cobain'in namlı bir eroinman olmasının vücut direncini artırmış olması gibi bir açıklamanın da hiçbir mantıki dayanağı yok: Böylesi yüklü miktarlara vücudun 'alışmış' olması bir ihtimal söz konusu değil. Eroin öyle bir madde ki, herkesi eşit süratte ve etkide vurabiliyor.
Cobain'in parmak izleri, etrafında bulunan hiçbir eşyanın üstünde ve de kendini vurmak için kullandığı savlanan tabancanın üstünde, bulunamıyor. Bu da yeterince tuhaf tabii.
Bir insanı üç kez öbür tarafa yollayacak dozu sistemine salan bir adamın, tabancayı kullanabilmesinin imkânsızlığı bir yana, bir de niye bunu yapsın ki? Ne gerek var yani?
Başka tuhaf şeylerden biri de, Cobain'in kredi kartının bulunamaması. Ve Cobain'in kendini vurmuş olduğu saptanan vakitten iki saat sonra, 'birinin'
kredi kartıyla 49 dolarlık çiçek yollamaya çalışmış bulunması. Kart kimlerin eline geçmişti ve nasıl geçmişti ki, değil mi?
Cobain'in yanında bulunan meşhuuuur intihar notunun, son dört - beş satırının ve mektubun başındaki 'Boddah' kelimesinin (Cobain'in çocukken yarattığı hayali arkadaşın ismi) başka bir el tarafından yazılmış olduğunun (daha sonra ünlü bir televizyon programının ödediği ücretler karşılığında) konunun en mahir uzmanlarınca saptanmış bulunması da, başka bir tuhaf hakikat.
Zira 'Lütfen devam et Courtney. Frances için. Hayat, bensiz çok daha kolay olacak. Seni seviyorum. Seni seviyorum' tarzı başka bir el tarafından karalanmış olduğu iddia edilen satırlar olmasa, mektup bir intihar mektubundan ziyade, müzik endüstrisine veda mektubunu andırıyor.
İngiltere'nin Michael Moore'u sayılan Nick Broomfield'in yapmış olduğu
'Kurt&Courtney' belgeseline konuşan 22 yaşındaki bir dadının, Cobain'lerin yanında çalışmayı Courtney'in mütemadiyen Kurt'un vasiyetnamesinden bahsetmesinden bezdiği için, bıraktığını anlatması da kayda değer tabii.
Zira son zamanlarında Kurt'un Courtney'den ayrılmak istediğine ve Courtney'i çıkararak yeni bir vasiyetname hazırlattığına dair de (imzalayamamış gerçi) ciddi iddialar var.
Son olarak da: Courtney'in kendisine Kurt'u öldürmesi karşılığında 50 bin dolar önerdiğini anlatan, şahitleri olan, Amerika'daki en mühim polygram uzmanının iki testinden yüzde 99.8 gibi sonuçlarla geçmiş bulunan Eldon Hoke'un, Broomfield'in belgeseline konuştuktan 8 gün sonra esrarengiz bir tren kazasıyla ölmüş olması!
Belki de Marilyn Monroe vakasında olduğu gibi, dünyanın en güzel sarışınlarının kendini YOK etmiş olma ihtimaline dayanamayan, materyalist ruhlarımız yumurtluyor bu komplo teorilerini, nefsi müdafaa adına. Ya da işte bu Acı Çeken Ruh'un, Bu Güzel Adamın Courtney gibi teşhirci bir yarayı, bir bangırtıyı tercih etmiş olmasına katlanamayan kıskanç çocuk hallerimiz. Ne olursa olsun, ilginç ve gıcık bir detayı aktarmadan edemeyeceğim. O.J. Simpson'la, Courtney Love aynı gün doğmuşlar: 9 Temmuz.
Radikal Gazetesi - 23 Mayıs 2004